Uzuuuun bir aradan sonra yine buradayım.
Bugün Les Misérables'nin (Sefiller) Londra galasından bahsetmek istedim biraz. Çünkü süper güzellikler vaaar bu galada :)
Amanda Seyfried Balenciaga ile Harika!
Anne Hathaway; Givenchy Haute Couture ile MÜKEMMEL!
Samantha Barks; Stella McCartney ile iyimsi :)
Amanda Seyfried Balenciaga s/s 2013'den harika bir elbise ile ve harika taşımış! Elbisenin boyu uzatılarak kendisi için galaya uygun hale getirilmiş. Kesinlikle dört dörtlük hiç bir kusur göremiyor bulamıyorum. Amanda da Moda dünyasınnda epey rol oynamaya başladı bu aralar.
Anne Hathaway MÜKEMMEL bir Givenchy Couture ile MÜKEMMEL görünüyor!
Bayıldım! BAYILDIM!
S/S 2012 Haute Couture koleksiyonlarından favori parçalarımdan biriydi. Anne Hathaway'in de her şeyi ile hakkını vermesine sevindim.
H&M, Gap gibi fast-fashion markalarından, Laduree ve Lanvin, Coca-Cola Jean Paul Gaultier gibi yiyecek-içecek şirketlerinen sonra ünlü kahvecimiz Starbucks da çok sevgili Rodarte ile iş birliği yapmış.
Aslında şuan satışta olan bu ürünler Türkiyede satışa çıkıcak mı? Çıktı mı? Çıkıcaksa ne zaman, her şubede bulunacak mı? Gibisinden sorularım var benim de. Eğer bilgilimiz varsa da her türlü yardıma açığım :)
Peki neler var bu Starbucks+Rodarte'nin içinde?
Tabii ki bir Tumblr. Deseni ise Pixelleştirilmiş şekilde kar taneleri ve Starbucks amblemi.
Ve ve ve bir tutacak. Evet çok heyecanlı da değil aslında :)
Ve bir bez çanta.
Ve son olarak Starbucks Kartı.
Fiyatlar çok çok uygun. Tumblr ve çanta 13 dollar, tutacak ise 5 dollar.
Ve bu çok(!) heyecanlı konudan sonra ben bunu Rodarte s/s 2013'e bağlar mıyım?
Hemen :)
Buyrun izleyin;
Çok çok mükemmel bir koleksiyon olmamakla beraber fena da değil. Futuristik kesimler ile desenlerin buluşumu farklı bir dünyandan gelmişçesine bir etki de yaratıyor :) Parça sayısı çoğu Rodarte defilesi ile yine benzer ortalama 40 manken var. Ama çeşitlilik sanki biraz az gibi geldi bana.
En beğendiğim parçalar;
Biraz Stella McCartney gören sadece ben miyim? Ama yine de beğendim :)
Bunda da biraz Mary Katrantzou gördüm sanki de neyse :)
Bu YAMUK desenli bluzlar ise en beğendiklerim. Özellikle ilk ikisi ve sonuncu Must-Have bence :)
Buradaki zıtlık özellikle beni çekti. Ama Kol ve byun kesimleri ve renkler de ayrı güzel :)
Çok az Prada gördüm desem? :)
Ayrıca saç ve makyaj da beğendiklerim arasında.
Bir de küpeler harika.
Bir de;
Çok hoşuma gitti bu kare nedense.
Franca Sozzani
Anna dello Russo'nun Tom Ford'u çok tatlı olmamış mı bu kombine...
Ben mi yanlış duydum yoksa Nicolas Ghesquiere ile Balenciaga birlikteliği son mu buluyor derken ikinci şıkkın doğru olduğunu MALESEF ki öğrendim.
Bu ayrılığın iki tarafından da ortak kararı olduğu taraflarca onaylandığı gibi PPR (Pinault-Printemps-Redoute; Balenciaga'nın da içinde bulunduğu bir grup dev moda markasınının sahibi) CEO'su François-Henri Pinault şöyle demiş; "Cristobal Balenciaga avantgarde moda gözü ile modanın en büyük trendlerini yaratan ve nesillerce tasarımcılara ilham kaynağı olan bir usta, dahi idi. Eşsiz yeteneği ile Nicolas Balenciaga'ya eşsiz sanatsal bir etkide bulundu"
Kesinlikle katılıyorum. Nicolas ile Balenciaga işbirliğinin mükemmel gittiğini düşünmekteydim. Kesinlikle çok başarılı bir tasarımcıydı benim için. Balenciaga'ya da apayrı kendi, kimi yerde modern kimi yerde post-modern, tasarımlarını koydu.
İsterseniz biraz da bilgi verelim kendisi hakkında;
1971 yılında Comines Lille'e bağlı bir kasabada Belçikalı bir Golf sahası sahibi baba ve moda ile ilgilenen bir annenin oğlu olarak doğdu. Hali ile Fransız. Hatta fotoğrafa bakarsanız bildiğiniz Fransız görünümüne sahip :) Perdelerden elbiseler, kristal avizelerden küpeler yapan bu çocuk 12 yaşında kır hayatından da sıkılarak moda tasarımcı olmak istediğini duyurdu. Tatillerde stajlar yaptı. 1990-92 yılları arasında ise Jean Paul Gaultier için çalıştı. Sonrasında Poles için çalıştı. Marie-Amelie Sauve ve Nathalie Marrec ile olan kontağı sayesinde Balenciaga'da işe başladı. İşi Balenciaga adı altında Asya pazarı için tasarlamaktı. Cristobal Balenciaga'nın ölümünden sonra pek başarılı olamayan bu marka için takım elbiseler, döpiyesler tasarlamak onu kesmedi tabii ki. 1997 yılında süpriz bir şekilde Balenciaga'nın başına geçti. Ardından hızla Balenciaga'nın tekrar moda dünyasında önemli rol oynamaya başlaması :)
PPR Balenciaga'yı 2001'de aldığında da Ghesquiere'i tutmak istedi hali ile. Ta ki 2012 Kasımına kadar...
Defileleri;
Balenciaga defilelerine tamamen ayılıp bayıldığım olmadığı halde en azından hoşlandığım bazen öldüğüm parçalar hep çıkardı yani en azından yaşımdan ötürü bildiğim kadarı ile :)
Hatırladığım en eski 2009-10 koleksiyonu ama onun genel hatları ve en bilinen parçalarını hatırlıyorum. Şimdi baktığım zaman o kadar beğenmesem de o zamanlar hoşlaşmışlığım olmuştu.
2010 yaz koleksiyonunu hiç hatırlamıyorum aslında ama buyrun bir iki fotoğraf. Aslında çok da hoşuma gitmedi.
2010-11 Koleksiyonu ise çok güzel bir Balenciaga koleksiyonuydu! Genel olarak daha yumuşak renklerden oluşmaktaydı. Bir kaç parçadan örnek verirsek;
Benim favori parçalarımdılar. Ceket ve eteklerin kalıpları ve dokuları mükemmel duruyor.
Tam anlamı ile LEZİZ parçalar. Şuan baktığımda biraz Stella McCartney'yi de andırdılar bana...
En konuşulan parçalardılar her halde ve ben beğenmemiştim :)
2011 yazına gelir isek benim beğenmediğim tek koleksiyonu diyebilirim. Fazla Karanlık sıkıcı ve güzellik yoksunu gelmişti bana.
2011-12 kış koleksiyonu en beğendiklerim olmamakla beraber güzel parçalar var.
Kaban harika mesela :)
Elbise tatlı.
2012 yaz koleksiyonu ise kesinlikle çok güzel. Ceketler şortlar hepsine bayılmıştım buyrun fotoğraflar;
2012-13 Kış koleksiyonundan bir sürü beğenmediğim parçanın arasından çıkan bir kaç güzellik beni koleksiyona harika demeye zorluyor diyebilirim. Elbiselerin, eteklerin çirkinlikleri arasında kabanlar ve kazaklar ile bir alıştırıyım;
Sonra mükemmel ötesi "Weird Trip"ler "Egyptofunk"lar ile büyüleyim ;)
Ve 2013 yaz koleksiyonunu incelemeye alalım.
Videosu;
*Şunu söylemezsem ölürüm Anna Wintour Prada paltosu ile çok ama çok tatlı değil mi? :)
Neyse konuya dönelim,...
MÜKEMMEL bir koleksiyon olmuş!
Tam olarak benim zevkime hitap ediyor. Nicolas'ın en iyi koleksiyonu diyebilirim. Biraz YSL ve Stella McCartney havası da seziyorum ama kesinlikle bir özentilik yok. Ama YSL'a Hedi Slimane'in koleksiyonundan daha yakışırmış bence...
En beğendiğim parçalara geçersek;
İlk look çok sade ama nedense çok hoşlandım :)
Çok klas, şık fırfırlı.
O fırfır-peplumların içinin pembesine bile ölebilirim bir de göğüs kesimi eklenince?!
Kolsuz cekete kalpler!
Bence mükemmel kullanışlı bir etek. Şimdiden aklıma kaç kombin geldi...
Çoook tatlı! Hele etek kısmı!
Çok güzel bir parça.
Eteğindeki tel örgü deseni ile barok güpürlerin uyumu diyorum sadece...
Çok güzel, klas harika! Desenlere kalpleeer!
Çantala çok ilginç, ilginç olduğu kadar güzel.
Takılar da müthiş bir güzelliğe sahip ayrıca.
Defilenin tek olmamışı;
Güzelim Anna'mın yanında çikin mi çikin Kristen Stewart. Nicolas da bunda ne bulmuş anlamadım. Çok emanet duruyor Front Row'da.