25 Şubat 2014 Salı

New York Mercedes Fashion Week Gözüme Çarpanlar /2


Evet dünkü NYFW'ten gözüme çarpanlar postumun devamı ile karşınızdayım. Moda haftasından gözüme çarpanları, beğendiklerimi ya da çok konuşulanları sizlerle paylaştığım yazıma hoş geldiniz.

Victoria Beckham defilesindeki son parça olan bu kırık beyaz uzun elbise tüm moda haftasından en en en çok beğendiğim parça. Altın zincir ve fırfır appliqué detaylı parça için "Mükemmel, Mükemmel Mükemmel..." diye satırları doldurabilirim ama sizi sıkar hiç gerek yok. Riccardo Tisci'nin 2012 yaz Couture koleksiyonundaki atletli parçalar o kadar güzeldi ki benzer formdaki hiçbir şeye karşı koyabileceğimi sanmıyorum. Bu sefer çok çok çok daha sade, narin ve çok daha rafine, modern; kısacası daha Victoria Beckham tarzında atletli bir abiye. Banel tarzdaki abiyelere karşı çok güzel bir seçenek. Milyonlarca kalpler <3 (@Beyza bunu sana öneriyorum ;) )

The Row'dan çok beğendiğim bir parça olmamasına rağmen silüetler çok güzel. Olsen kardeşlerin kadınları son derece şehirli aynı zamanda da son derece bohem, göz tırmalayıcı değil ama farklı, sade ama zengin ve lüks.

Theory'den bununla işe gittiğinizi hayal etsenize, çok havalı değil mi? (@Beyza işte hayalimdeki iş kadını Beyza Arslan buydu hahaha)

Phillip Lim'in içine Yohji Yamamoto kaçarsa...

 Thom Browne'un tasarımları hoşuma gitmese de göze çarptığı kesin.

Tory Burch'un işlemeli bomber ceketli takımını beğendim beğenmesine ama asıl gözüme çarpan defileyi izleyen Anna Wintour oldu hahah

En kararsız kaldığım parçalardan biri de bu Vera Wang elbise, güzel mi değil mi, daha çok tüye mi ihtiyacı var, modele kurban mı gitmiş anlayamadım...

Buldum, buldum. Hepimizin ortaokulunda/lisesinde boğazlı kazakları ve el emeği göz nuru örgüleri ile biraz da gıcık, hayali edebiyat öğretmeni olmak isteyen kitap kurdu, geleceğin evde kalmış kızları kesinlikle vardır. Aynen, Rodarte'nin ilhamı da işte bu ultra inek kızlar galiba hahaha

 Bu sezon Hugo Boss'un tasarımlarını yapan isim, Jason Wu'ydu. Evet Alman markanın kreatif direktörlüğünü artık Jason Wu üstleniyor. Markanın kimliğine baktığımızda biraz saçma bir karar gibi görünebilir ama ilk defilesinden de göreceğiniz üzere Wu mükemmel bir iş çıkarmış. Markanın köklerine bağlı kalarak çoğumuzun unuttuğu ismi tekrar gün yüzüne çıkardı. Kendisinin koleksiyonundan bile daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. Gerçi büyük bir kriter olmaz, yaz koleksiyonunu beğenmiş olsam da son defilesi... Çok benlik değil. Ama Boss için harika bir iş çıkararak ismnden çokca sözettirdi.


 Favori parçalarım.

Reed Krakoff'un geçen sezonki krokodil baskılı kazağından sonra bu sefer de gerçek piton derilisi it-kazak olmaya aday.

 Proenza Schouler'ın tasarımcıları Jack ve Lazaro'yu markaları gibi çok severim. Bu sezon da yapı malzemelerinden ilham aldıkları desenler harika. Bu kabanlar gerek form gerek ise şekilleri bakımından mükemmeller! Her türlü kıyafete anında stil, tarz katarlar.

Herkesin üstündeki deri ceketlere inat işte mükemmel deri ceket.

Alexander Wang'in alt markası T by Alexander Wang defiledekine benzer bir çizgide ama daha günlük kullanıma uygun parçalar sunmuş. 

 Moda haftasının eeeeen çok konuşulanlarından biri de Kardashian'ların küçük kardeşi Kendall Jenner. Marc Jacobs defilesinde transparan bir kazak giyen Jenner bir çok eleştiri aldı. Kardashian'ları günahım kadar sevmesem de saçmalık, ne yani göğsü görünüyormuş görünmüyormuş. Kızın modelliğini de sevmedim ama bunlara karşı bir sempatim doğdu, koruyasım geldi. İnşallah da başarılı bir mankenlik kariyeri olur.

Marc Jacobs defilesini ise beğenmedim. LV'dan ayrıldıktan sonra kendi koleksiyonlarına yoğunlaşacaktı ama umarım "yoğunlaşmak"tan kastı bu değildir. Hayal kırıklığına uğradım. Hafiften minimal çizgilere sahip ama sanatçının tanımı ile spada bir gün kıyafetlerin odak sözcüğü "relax"tı. Ama bu fazlaca rahat kıyafetler, hayır benlik değil. Anna Dello Russo ne demiş "If you feel comfortable you never get the look." Duyasın Marc ;)
Tek ama tek beğendiğim şey dekordaki bulutlar oldu.

Böylece de NYFW'i tamamladık, yarın Londra ile karşınızda olmayı planlıyorum.
Yorumlarınızı esirgemeyin.
xxxx

--------

24 Şubat 2014 Pazartesi

New York Mercedes Fashion Week Gözüme Çarpanlar /1


Merhabalaaar, uzun zamandır yazmıyorum. Moda ayının başlaması ile oturdum başına. Ama tek tek defileleri incelemek yerine gerek beğendiğim gerek dikkate değer bulduğum gerek konuşulan yani gözüme çarpan detayları paylaşmak istiyorum sizinle. Yoksa uzuyor da uzuyor ben Milan'a geçememişken çoktan her şey bitiyor. Böyle hem daha pratik hem daha öz olacak gibi...


Thakoon'un daha giyilebilir alt markası Thakoon Addition,  Thakoon'un kendisinden bile daha çok hoşuma gitti. Rahatça her gün giyilebilecek parçalar ile Front Row kalitesinde stiller ve şıklıklar sunmanın garantisi.

Escada'nın koyu yeşil kürk atkısı çok hoşuma gitti..

DKNY defilesindeki lookların yarısı kadarı için 1.80 boy 40 kilo profesyonel mankenler yerine gerçek New Yorklu hipster vatandaşlar modellik yapmış...

Bu Creatures of the Wind tulum/elbise(?)'yi kumaşı ve ilginç formu ile çok beğendim. Ama hiç acımaz, giymek için manken ölçüleri şart.

 Peter Som'dan feminen ve tüylü parçalar beğendiklerim arasında.


Rag & Bone defilesinde bazı parçaların üstünde taşıyan mankenin adı yazılıydı,ne cool di' mi?

Belki de takım elbise için en son markalardan biri Lacoste'tur ama bu casual takımı çok sevdim! 

"Prabal Gurung showunda ben."
"Prabal Gurung'tan en sevdiğim look."
Gibi pek çok espiri yapabilirim ama biz konuya geçelim isterseniz, evet bu fotoğraf gerçek. Manyağın biri atlamış Prabal Gurung'un catwalk'una açmış orasını burasını teşhire hahahaha.... Normal bir teşhirci? Sapık? Protestocu ne derseniz artık ahahaha..

 Veee bir adet Dolce&Gabbana yanında da Christian Dior by Raf Simons aaaa pardon, pardon Christian Siriano'muş. Project Runway'den çıkmış tasarımcının her defilesinde bir iki parça bana bariz çakma görünüyor...

Monique Lhuillier'den hoş bir parça ama beni asıl cezbeden kısmı etek içinin parlak bir pembe olması. Altına da kesinlikle aynı pembeden ayakkabılar!


 Parçalara çok bayılamamış olsam da dağcı/kaşif ilhamlı cep detaylarına öldüm. Mükemmeller! Dahice, dahice, dahice! Hayır bir şey hem çok iyi görünüyor hem de pratikse daha ne olsun? Haksız mıyım?

Wang'den bu mükemmel kazağı İS-Tİ-YOR-UM!
Çok güzel ya...
Bir de sıcacık tutuyordur kesin.


 Alexander Wang ve Tommy Hilfiger'de gözüme çarpan boyun eşarpları bir sonraki kış tekrar moda sahalarına dönüyor gibi. Çok ilginç kullanılabilirler ayrıca boyunlar da korunur. Ben sevdim :)

NYFW'ten gözüme çarpanları sizinle paylaştığım yazımın ilk bölümünün sonuna geldik, ikincisi de yarın artık :)

Yorumlarınızı bekliyorum
xxxx

--------

2 Şubat 2014 Pazar

#VogueBugünNeGiydim #EtelBaler


Sizlere bu postumla Boston'dan sesleniyorum.

Peki konumuz? Tabii ki Etel Baler'in Vogue Bugün ne giydim köşesindeki kıyafetleri. Şayet bu konuyu ele almak her Türk blogger'ının vazifesidir bence.

Zaten davetlerde son derece şık gördüğümüz Etel Baler meğerse özel hayatında davetlerdeki cesur kıyafetlerinden de öte bir cesaretle müthiş tarz sahibi bir stil sahibiymiş. En içten en koca minik-kalpçiklerimi sezondan en ünlü markaların hit ürünleri, eski sezonlardan hala yüreklerimizdeki yerlerini bir nebze kaybetmemiş sanat eserleri, adını duyduğumuz-duymadığımız tasarımcıların yaratıcılık sınırlarındaki parçaları ve vintage hazinelerini en harika şekilde kullanan bize de bir yandan özlü, felsefi, öğretici ve yardımsever anlatımı ile buluşturduğu bir ayına adıyorum.


İlk gün bir kaç Beyza Arslan ve Şirin Yalçın'da gördüğümüz büyük ihtimalle arkasında derin bir sırt dekoltesi olduğunu düşündüğüm (Sadece tahmin elbiseyi kanlı canlı hiç görmedim^^) Balmain Pre-fall 2012 elbisesini bu kıştan nefis işlemeleri ile Roberto Cavalli yüzük ve clutchla birlikte kullanarak bize çok güzel bir açılış yapmış.

Ama durmamış, duramamış. Ertesi gün de bize gözlerinizi alamayacağınız kombini sunmuş. Siyah deri pantolon, bluz, siyah pump ve çanta kombini ne kadar dikkat çekici, son moda ve zengin görünebilir dersini vermiş adeta. Dolce&Gabbana üstüne adeta sanat eseri demek fazla çünkü zaten kilise mozaikleri ile süslü bir de Sergio Rossi ayakkabılarının topuk detayı eklenince aşmış ama duramamış. Tay tüyü Kelly'si ile tüm gözleri üstüne toplamış.


Bu sefer ise Etel Baler'in en büyük üç moda tutkusunu yansıttığı bir görünümündeyiz. Yaratıcılıkta on üzerinden on bir parçalar, yeni ve özgün türk tasarımları ve eğlenceli parçalar. Yani Joao Sabino klavye çantası, Ayhan Yetgin pelerini ve Alice + Olivia ayakkabıları. Sade Chanel elbisesi ile Etel Baler bir iş gününe en cool bir şekilde hazır!


5 Ocak kombini ise benim favorilerimden biri. Yabancı moda haftalarını bir nebze aratmayan, üstüne artısı olan bir görünümde kendileri. Sokak kraliçelerinin öleceği bir Chanel Vintage elbiseyi Bvlgari serpentine çantası ile mü-kem-mel bir şekilde eşleştirmiş. Gözlükleri, doğal saç-makyajı, Dior küpeleri ve kombini dengeleyen Louboutin'ları ile ne desem az. O yüzden buyrun tıklayın

Sonrada gayet basit, ilgi çekmeyen bir kombini Burberry Prorsum kısa trench'i ve Charlotte Olympia gazete clutchı ile herkesin baktığı tek kişi oluvermiş. Havalılıktan ölmek diye bir şeyin olmadığını da kanıtladı ki devam edeceğiz!

Gömlek, Tüvit takım ve Hermes'den oluşan sıkıcı bir kombin asla Etel Baler yapıyorsaa sıkıcı değildir çünkü ayakkabıları Raf Simons'ın ilk Dior pret-a-porter koleksiyonundan killer peep-toe sandals olur!


Zamansız parçalar ile dolu bir kombin. Geçen yazdan kalma Alexander McQueen bluzunu taaa 15 -EVET yanlış okumadınız on beş- yaşında aldığı ceketi ile birlikte kullanmış. Elinde çok sevdiği pek çok davette elinden düşürmediği Yazbükey'in DVF'e hazırladığı aksesuarlardan kendisinin signature sembolleri göz ve dudaklar ile süslü clutchını almış.

Hiç bir söz yok. Çünkü gördüğünüz fotoğraf o kadar authentic ve güzel ki kelimeler kifayetsiz. 


Şimdi kelimeler bu sefer gerçekten yine kifayetsiz. Çünkü bu vatoz derisi yeşil Bombay boy çanta, Londra'da gördüğümden beri rüyalarıma giren bir parça. Dünyanın en güzel parçalarından biri diye hiç düşünmeden der alana da taparım. Alan birisi biliyor musunuz? Ben biliyorum!! ETEL BALER. A bir de aldığı yetmezmiş gibi hala Balenciaga ayakkabıları ile beraber mükemmel bir şekilde takıyor. O zaman kötü her yoruma kapalıyım, düşünce özgürlüğü tanımıyorum. Benim bu kadar beğeniyorsam herkes beğenecek.


Valentino elbisesini, Sarah Burton'ın Mcqueen'e yaptığı en iyi üç koleksiyondan birinden, yaz 2012 koleksiyonundan Limited edition bir clutch ile kullanmış. Ne güzel yapmış! Bu kadını seviyorum.

Anlaşıldı. Etel Baler Chanel Vintage giyerse onu hemen PFW'e yollayın. Yoksa harcanıyor! Bu sefer de kırtasiyelikler ile süslü bir Chanel ceket giymiş. Giymiş ama ne giymiş. İlki favorim olsa da bunu da az sevmedim, çok sevmedim bayıldım!

Gucci bluzu, Meltem Özbek yeleği, Dolce&Gabbana montu, McCartney pantolonu, Saint Laurent botları ve Fendi çantası ile C O O L.

Biri bu kadını durdursun! Demiyorum tabii çünkü yine mükemmel! My best friends eteğini ve Twist kazağını Prada clutchı ve Fendi kemeri ile öyle bir giymiş ki Retro magic bir şey oluvermiş! Kendisine ne giydim blogu açıp bir iki fashion week yolu görünürse yerli Miroslava Duma'mız olur yemin ediyorum!


Hepinizi kıskandıracak güzellikte bir görünüm daha... Dolce&Gabbana elbisesi ve Miu Miu ceketi ile çok şık bir Etel Baler. Saint Laurent, Pardon Yves Saint Laurent çantası ile. Yoksa Hedi'nin Yves'in önceden yaptıklarını taklit ettiği hit püsküllüsü değil bu çanta, YSL'un kendisinin. Etel hanım bu parçayı bulmak için çok uğraşmış. Vintage bulamak kolay iş değil, ancak moda aşıkları başarabilir. Kalanı ise mağazaya girip en pahalı 18 elbiseyi 7 çantayı alıp çıkar!


Aaaaah! Yine bir moda haftası görünümü. Opening Ceremony kazağı, Chanel paltosu, Zara gözlükleri ve CL ayakkabıları ile yeri işte tam da burasıdır.

Hayır Stella McCartney çantalı hanım New York Condé Nast binasında çalışmıyor, Türkiyemizden Etel Baler.


Anthony Vaccarello ceketi, Balmain bluz ve kemeri, Yazbükey for dvf clutchı, Giuseppe Zanotti ayakkabıları ile coolluğun tanımı yine Etel Baler.

Son gün Vogue okurlarına jest. Aslında dışarı çıkmak için değil takipçileri için giyiniyor sayın Baler. Mary Katrantzou elbisesi nefis, bir o kadar da karışık kuruşuk desenler sahibi. Ama siz Etel Balerseniz en basitlerle değil gözü yormayan, dağınıklık yaratmayacak basit ama detaylarla süslü parçalar seçersiniz. Giuseppe Zanotti sandallarınız ve Charlotte Olympia'larınız ile adeta "Beni özleyeceksiniz!" dersiniz!!

Elbet Etel Baler'i çok özleyeceğim. Allahtan sırasını devralan Atiye. İlk günkü kıyafeti geçer not aldı! 

Ne kadar yoğun olduğunu biliyorum. Ama Etel Baler'in ne giydim blogu açması için elimden geleni yapacağımı da bilmenizi, bilmesini istiyorum. Zorla güzellik olmaz derler ya olacak o blog açılacak her gün giyilen ciciler paylaşılacak bu Fazılhan da mutlu olacak!

Yorumlarınız bekliyorum!