24 Nisan 2013 Çarşamba

Günün Kombini - Dior Ayakkabılar


Bugün kombin postum için konuğum Dior'dan bir çift ayakkabı. Bu bebekler on bir cmlik topukları, PVC detayları, siyah oğlak derisi, dore boyalı kertenkele derisi ve pembe boyalı metal kayışı ile birer şaheser. Fiyatı konusunda ise tam bir bilgiye sahip değilim. Maalesef ki on-line satışı yok. Ama aynı modelin dore kısmı yerine pembe vinillisi Dior'un sitesinde 2.000 lira civarında bir fiyata sahip.

Dior son zamanların en göz önünde bulunan markalarından biri. Çalkantılı Galliano olayından sonra boşalan koltuğa markanın özüne daha uygun çizgisi ile Raf Simons geçti. Gerek moda otoriteleri gerek müşteriler tarafından da bu koltuğa pek yakıştırıldı. Christian Dior Haute Couture postumda da bahsettiğim gibi tekrar belirtiyorum; Siren Ertan Çarmıklı'nın şahsi görüşmesi üzerine marka yönetimi de pek memnunmuş. Tabii memnun olurlar çünkü Dior'un Pret-a-Porter, Aksesuar ve Haute Couture bölümlerinin hepsinin satışlarında bir artış varmış.


Benim görüşüme geçersek Raf Simons'ın markaya verdiği karakterin çok uygun ve hoş olduğunu düşünüyorum. Ama John Galliano'dan sonra getirdiği daha minimal çizgiler benim için doyurucu olmuyor. Her iki Haute Couture defilesinde de beğendiğim çok parça var ama benim için RTW defilesine ait olması gereken parçalar bunlar. Galliano'nun verdiği teatral havayı yakalamayı bırakın yanından geçemiyor. Ki bence Couture defilelerinin bu havada olması gerek. Çünkü Couture modanın en sanatsal kısmıdır. Hele hazır giyim koleksiyonu bence çok zayıftı. Gerçi önümüzdeki kış için güzel bir pret-a-porter defilesi sundu...

İlk zamanlar Galliano'nun gitmesini isteyenlerden olduğum için pişmanlık duysam da şimdi Raf'ın Dior için doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Gerçi benim düşündüğümün kimin umrunda; sözü geçelerin ne dediği belli, rakamlar belli :)


Aksesuar konusuna gelirsek endüstri tasarım bölümü mezunu Simons bu departmanda kesinlikle çok başarılı bir çizgi izliyor. Bir çok beğendiğim parçası var. Ah ama o reklamlara Jennifer Lawrence'i çıkardı ya yazık etti. Neyse Dior'dan pek çok aksesuarı gelecek kombin postlarımda göreceksiniz. Sahi bu bir kombin postuydu değil mi? Konu nerelere geldi :)
Daha fazla uzatmadan;

Birinci;
İlk kombinim için tercihim başka bir gündem markası Saint Laurent'dan 1.750 Euro değerinde bir ceket ve Aynı markadan bir pantolon, içine Düz beyaz bir gömlek tabii üç düğmesi açık. Altına Diorlarımız üstüne ise Chanel PVC şapka...



İkinci;
Küçük Siyah Elbiseler kadınların en büyük kurtarıcısı, gardıropların yapıtaşlarındandır. Trendy bir aksesuar ile hemen son moda bir görünüm sağlayabilirler. Biz de bu 1.475 Euroluk Dolce&Gabbana elbiseyi ayakkabılarımız ile birleştirdik. Elimize ise Dolce&Gabbana'nın Sicily model Medium boy çantasını aldık.


Üçüncü;
Bu Burberry Elbise  gibi altın payetli bir elbise basic bir ayakkabıyı gerektirir. Elimizdeki Dior ise başlı başına bir hikaye de olsa mucizevi bir şekilde birlikte fazla değil tam bir görüntü yakalıyor. Sonra da bu dengeyi korumak adına Miu Miu Matelasse clutch'ı çanta olarak alıyoruz.


Bugünlük bu postumdan da bu kadar umarım beğenirsiniz. Her türlü düşüncenizi yorumlarda bekliyorum :)
xxxx

--------

9 yorum:

Unknown dedi ki...

Markadaki değişimleri yakından takip etmeme ragmen tum detayları zevkle okudum.Kombinlereyse bayıldım. Hepsi cok farklı looklar olmasına ragmen hepsi de kusursuz diyebilirim. Cok basarılısın ellerine saglık

Adsız dedi ki...

Dior gelenek ve göreneklerine Simons uymasına rağmen ben sanırım Galliano'cuyum.. Hiç de sevmem böyle iki insanı kıyaslamayı hele ki gidenlegelen arasında çok ayıp oluyor üzülüyorum ama elimde değil tutamıyorum kendimi..

Bileziğe bayıldımmm :) Kendimi Chanel PVC şapkayla düşünemiyorum..

sellinismode.blogspot.com

Adsız dedi ki...

Ayakkabılara da ayakkabı demeye bin şahit gerek gerçekten bir sanat eseri kıvamında..

Aysegul Uluc dedi ki...

degisimin YSLdeki kadar dramatik olmamasi cok sevindirici. Ayrica bu yeni ayakkabi modeline bayiliyorum. Tek sorunu eger alirsak, sezon gectikten sonra kullanabilecek miyiz? :)

http://www.stylishtimes.net/

efegeozden dedi ki...

Fast Fashion, yani tek sezonluk dediğimiz olay John'da daha zirvedeyken Raf'da sanki biraz daha minimalize edilmiş gibi... Eğer moda bir sanatsa; kalıcılığı esas sağlamak önemli değil midir benim bildiğim ? Galliano'nun çizgisi her ne kadar kendi bilinçaltı dünyasının podyuma yansıması olsada (ki bunu başaran bir Mcqueen var birde Tisci) aklımda kalan bir look formu yok. Ama Raf değil midir peplumları tekrardan gün ışığına çıkaran? Bence Dior'un "Dior Homme" reklamında Jude Law'ı oynatması kadar yerli ve doğru buluyorum John'un yerine gelmesine ki gitmesine uzulmedim, sadece markanın oluşan çizgisinin dışına çıkıp, daha zor zamanlar yaşamasından endişelendim, ki aynı endişeyi Mcqueen'de de yaşamadık mı ?. Hoş John'un gidişi çok dramatik, politik ve kişisel bir sebepten oldu ama marka geçmişte bulunduğu noktadan çok daha iyi bir yerde diye düşünüyorum.

Sevgilerle

E. Ozden

http://ventdelamode.blogspot.com/

fazılhan dedi ki...

@Elif Özkök
Elifcim çooook teşekkürler! ❤

fazılhan dedi ki...

@Selin Artun
Ben gayet de kıyaslarım :D Senin yanında çok kötü kalıyorum ben ya...
Ben RTW için Simons Couture için Galliano diyorum ;)
Chanel şapkalar da şapka değil maşallah elde tutmak için yapılmış. Ama ben seni düşünebiliyorum ;)

fazılhan dedi ki...

@Ayshe Rose
Aynen Saint Laurent gerçekten Yves'siz olmuyormuş, markanın klaslığından iz kalmadı.
Ayakkabılar güzel ama o konuda maalesef yardımcı olamayacağım. Tek sezonluk 6 aylık :/

fazılhan dedi ki...

@Efe Özden
Evet moda bir sanatsa kalıcılığı sağlamak önemlidir görüşü son zamanlarda epey popiler. Ama bence kalıcığılını ölçerken hala güzellik hissi uyandırması önemli olandır giyilebiliyor olmasından ziyade. Mesela Daphne Guinness'in Met'de giydiği Alexander McQueen kuş tüyü elbisesine exhibitionda ben yine hayran hayran bakıyorsam kalıcıdır ama bunu biri çıkıp giyse demode deriz. Bunun en büyük nedeni de günümüzde yaşanan tüketim çılgınlığı bence... Ama bu konuda haklısın teatralliğin azalması pret-a-porter için iyi. Ama Haute Couture için de iyi mi?