12 Temmuz 2013 Cuma

Haute Couture Sonbahar/Kış 2013-14 Defileleri


İlk olarak şunu söylemeliyim ki beni hiç tatmin eden bir Haute Couture haftası olmadı bu. Couture gerçekten de ölüyor sanki? Gerçi bu çark Arap va Uzakdoğulu kadınlar olduğu sürece döner ama iş sanat boyutunu tamamen kaybetip sadece fine-tailoring ve kumaş kalitesine dönücek sanki? Haute-Couture'ün en önemli kriteri kalitesidir şüphesiz ama işin "yaratıcı" kısmı kalktıktan sonra benim için bir anlamı kalmaz. Gerçi bu sezon ne kadar vasat geçti ise de belki önümüzdeki sezonlar petrol fiyatları sayesinde bir hortlama geçirir Haute Couture. Yani pozitif olmakta yarar var.




Alexandre Vauthier





Bana göre Alexandre Vauthier biraz banel bir seksiliği olan biraz fazla vatkalı bir tasarımcıdır. Sevdiğim parçaları ve koleksiyonları olmadı mı oldu elbet. Örneğin; 2010-11 Sonbahar/Kış koleksiyonu... Ama bu koleksiyon Balmain Pret-a-Porter olabilecek bir koleksiyon. Hatta Olivier Rousteing'ın ilk koleksiyonu inci kafes işlemeleri ile çok daha Haute Couture'dü.


 Orda fırlayan meme ucunu haftanın en fail anı ilan ediyorum.


Lindsey Wixson'ın taşıdığı bu elbise bir pavyon şarkıcısına damardan 70'lerin modasını vermişsin gibi durmuyor mu?


 Krokodil derisi bu bomber ceket çok tarz ve lüks.


Alexis Mabille



Couture konusunda çok başarılı bulduğum Fransız tasarımcı Alexis Mabille'yin önceden sadece yaz Haute Couture defile çiçeklere olan ilgisini gösterse de bu koleksiyonunda yaz sezonunun çiçeklerinden ve romantik teatralliğinden kendisini alamadığını görüyoruz. Yine başarılı bir koleksiyon çıkardığını düşünüyorum ben. Haute Couture'ü havasını tam anlamı ile yakalayanlardan.

 Zarif çiçek işlemeleri, fırfırları, silüeti ve içindeki astarın en ufak bir sakilliğe yol açmaması ile bu parça gönlümü çaldı.



 Konuşmaya gerek bile yok sadece kol detayları bile yeter.


 Hacimli tül kısmı ve kıvrımlı dantelleri ile harika bir parça.


Çok romantik çok teatral :)


Armani Privé




Armani benim hiçbir zaman beğenemediğim bir marka olmuştur. Armani Privé koleksiyonları beni hiçbir zaman da heyecanlandırmamıştır. Bu postu yazana kadar bakmamıştım bile. İlk looklar bildiğim Armani ile başladı, sonra giderek de beni heyecanlandırmaya. Gece kıyafetlerine geçtiğim zaman artık şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Baştan bir daha baktım tüm parçalara. Evet bu sezon Armani benim en sevdiğim koleksiyonlardan biri olmuştu! Armani? Benim? Art Deco döneminden etkilenmiş olması da buna büyük bir etken. Sanki Great Gatsby'nin kadınlarını almış hepsini bir Armani elinden geçirmiş. Ve ister inanın ister inanmayın çok daha güzel olmuşlar!! Muiccia Prada üzgünüm, seni daha çok severim bilirsin ama Daisy'yi giydirme görebi kesinlikle Giorgio Armani'ye verilmeliymiş. Sadece nude renklerin ve siyahın kullanıldığı koleksiyonunun neredeyse her parçası güzel. Gece elbiselerine geçtiğimiz zaman ise hepsi istisnasız güzel! Ellerine sağlık mr. Armani!





Bunların hepsi benim bebeklerim :)


Saç ve makyajın mükemmel olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Atelier Versace




Bir diğer sevemediğim marka ise Versace'dir. Ama her zaman Armani'den öndedir. Çünkü Ready-To-Wear defilelerinden beğendiğim parçalar çıkar. Ama maalesef Versace beni Armani gibi şaşırtamadı. Yine beğenmedim. Genel havası yine kıro yine fazla "Versace" geldi. Koleksiyon hakkında genel olarak beğendiğim tek şey lingerie detayları oldu.



Defile damgasını efsane model Naomi Campbell vurdu.

Bouchra Jarrar




Bouchra Jarrar için ModaVeSosyete Haute Couture haftasında ne aradığını anlamadım demişti. Katılıyorum. Defiledeki Louboutinlar daha çok ilgimi çekti vallahi, cidden çok güzellermiş umarım satışa çıkar.

Chanel






Chanel Couture benim için sadece tek kelime ile ifade edilebilir, HAYAL KIRIKLIĞI. Vize görüşmesinden çıkar çıkmaz telefona saldırıp Chanel Couture'e baktım ve beynimden vurulmuşa döndüm. Çok kötü. Karl ne yapıyorsun diye bağırmak istedim. Bu dahi adam işi bildiğiniz batırmıştı. Tek bir parçayı beğendim o da mükemmel değil. Sahne güzel, yaratıcı ve tarzdı ama bir önceki showunda Grand Palais'nin içine bildiğiniz orman dikince bu o kadar da göz doldurmadı.


 İşte tek beğendiğim parça bu tül gelinlik-elbise.


Beğendiğim fonu skyline'lı bir opera sahnesi.

Bu yüzükler defilenin kendisinden daha büyük bir sükse getirdi. Ben de bayıldım! Defiledeki en güzel şeyler bunlar herhalde!! Yüzükleri de satarlarsa ki bence satacaklar kapış kapış gider bunlar!

Defileden kıyafetler dışında beğendiğim bir diğer şey ise şapkalar. Çok yaratıcılar.

Kalın kaşlı hafif makyaj harika!

Christian Dior





Benim bu koleksiyon için Raf Simons'tan beklentim epey yüksekti. Beklentilerimi karşılayamadı. Ama çok fena bir koleksiyon mu? Değil. Ama benim ölüp bittiğim pek bir parça yok. Önceki koleksiyonlarında da genel havasını orta düzeylerde bulsam da bazı parçalar şaheser niteliğindeydi. Simons'ın bu koleksiyonunda ilham aldığı bir çok milliyet fark ettim ben. Japon kimono formları, Uzakdoğunun ekzotikliği, Rus işlemeleri ve Arap kaftanlarının izlerini görmek mümkün. Doğru da bir adım olmuş ki Couture alıcıları zaten onlar :)



 Çok zarif bir parça, straples kesimi, payet işlemesi sivri detayları ve soft renkleri ile çok hoş!


Lastik kemerleri ile yaptığı tezatı çok beğendim.

Elie Saab



Saab bu koleksiyonu için mücevherlerden ilham almış. Yakut, zümrüt, safir ve elmas... Kendisi için şahane bir konu olmuş her zamanki havasını bozmayan bir Elie Saab çıkmış yine ortaya. Sevilmeyecek bir yanı yok ama vay canına dedirtmiyor. Biraz sıkıcı. Ama Elie Saab çok akıllıca davranıyor. Satılmayı garantiliyor. Koleksiyonun %90'ı araplar tarafından talan edilir benden söylemesi.



 Dekolte kesimi harika görünüyor.

 Askılar işi bitirmiş.

Random küçük taş işlemeler çok hoş bir bütünlük yaratmış.

Giambattista Valli





Gelddiiiiikk benim favorime Giambattista Valli! Kendisi benim favori Couture'cülerimden biridir. Gene nefis bir defile çıkarmış BAYILDIM! Geçen sezonki defilesi benim için biraz hayalkırıklığıydı. Ama bu seferki on numara beş yıldız. Öncelikle tam bir Haute Couture defilesi. Olayı sanatına, teatralliğine, kalitesine her şeyine uyuyor. Parçaların hepsi çok özel estetik çizgilere sahip. Aynı zamanda koleksiyonda bir çok gelinlik potansiyeli taşıyan parça var. Özellikle bembeyaz gelinliklerdense çiçek desenlilerden harika gelinlikler olur bence! "Kadınların benden istediği çiçekler ve renkler." demiş Valli defilesinden önce. Ne güzel bir tespit! Geçen sezonki gibi zebra desenlerine bir daha bulaşma canım Gambattista Vallim. Bu arada geçen yaz sezonunda kürkler kullanan tasarımcı yaz sezonu için beyazdan gitmiş. Mevsimler mi karıştı n'oldu anlamadım :) Neyse ne ben bu defileye resmen aşık oldum. Tebrikler Valli, Paris Haute Couture haftasının bu seneki kralı benim için sensin!


 Öncelikle yukarıdaki üç kolajdaki her parçaya bayıldım. Ama hepsini veremeyeceğim için bu iki elbiseyi gösteryorum çünkü bu ikisine aşık oldun, öldüm! Şunlara bakın söze gerek yok!

Headpiece'e bakın, ay-yıldız :)

Jean Paul Gaultier



Bir başka sevmediğim tasarımcı diyeceğim siz de diyeceksiniz ki sevdiğin var mı? Gaultier bu sezon leopar desenini kullanmış. Defilenin "Mille feuille de mousseline" kısmının ilhamı ise 1967'ten bir Nina Ricci elbise imiş. Defilede şaşırtıcı olmayacak şekilde tek bir beğendiğim parça var. Ne yapabilirim JPG benim zevkime hitap etmiyor. Ama defileden daha çok Style.com yazarı Tim Blanks ile aralarında geçen tartışma benim dikkatimi çekti. Görüş olarak Tim Blanks'e yakın olsam da, tartışmada Jean Paul'ün tarafını tutuyorum. Tim Blanks biraz kişisel saldırıya girmiş gibi. Tim Blanks'in review'u için buraya tıklayın.

Beğendiğim tek parça. Aslında biraz Balmain tasarımlarını andırmıyor değil ama... ;)

Tim Blanks'a yazdığı açık mektup...

Maison Martin Margiela



MMM'nın bu defilesi maddi kaygıdan tamamen uzak, sanatsal bir show oldu. Satabileceği topu topu 10-12 parça var. Onlardan da kaçı satılır meçhul... Parçaları da çok beğendiğimi söyleyemem. Zaten Maison Martin Margiela'nın Haute Couture koleksiyonlarındaki elbiseleri pek sevememişimdir. Ama defileleri sırf maskeler için dört gözle beklerim o ayrı :)




Kot pantolonlara getirdiği artistik bakışa bayıldım!

Ulyana Sergeenko



Ulyana Segeenko'nun kendisini ve Vintage tarzını koleksiyonlarından çoook daha fazla severim. Defilesi yine Rus temalı. Bana çok RTW havasında gelse de bu işi sırf zevkten yaptığı için Haute Couture yaptığını düşünüyorum ve laf etmiyorum :)


Valentino






Valentino'nun bu sezon ilhamı biraz İsanya'ya uzanıyor, mercanlar, deniz kabukları, başaklar ve boğalaı clutchlar. Koleksiyonun en büyük eksisi çok fazla Coture havası olmayan parçalar taşıması. Ama bazı parçaların işlenişleri o kadar kaliteli ki başarılı bir koleksiyon diyebilirim. Ama bir Valentino-sever olarak benim favori koleksiyonum değil.

Bu parçayı çok sevdim. İşlemelerin güzelliğine bakar mısınız!

Viktor&Rolf


13 senenin ardından markalarının yirminci yılını kutlamak için Viktor ve Rolf Coture sahnelerine geri döndü. Sanatsal bir konsept izlemişler. Gerçi bana biraz komik geldi :) Görebilmeniz için video şeklinde verdim.Parçaları ise pek beğenmedim. Eski teatral havaları da  bana göre değildi ama en azından eğlenceliydi.


Zuhair Murad



Assolist-worthy elbiseler ile dolu bir koleksiyon oldğu için çok yorum yapmak istemiyorum şayet hepsi kötü yönde olacak. İlhamından falan bahsedeyim desem en belirgin desen dal. O da olmaz iyisi mi ben bu geç kalmış postu bitireyim.



Eğer ilk üçümü belirtmem gerekirse
1. Giambattista Valli
2. Armani Privé
3. Alexis Mabille


Umarım beğenmişsinizdir :)
xxxx

--------

6 yorum:

Gönül dedi ki...

Tekrar merhaba Fazılhan! Öncelikle yorumlarına katıldığımı belirtmek istiyorum. Haute couture defilelerine gün sayarken beklediğini bulamamak... Özellikle Chanel tam bir hayalkırıklığı. Hem de çok iyi bir koleksiyon beklerken... Armani beklediğimin tam aksine süper bir koleksiyon çıkarmış. Normalde çok sıkıcı bulurum ama bu defilede (özellikle elbise kısmında) beni çok heyecanlandırdı. Elie Saab konusunda çok haklısın. Adam çok zekice davranıyor. Bir önceki defilede gördüğümüz bir elbise için "Keşke askılı olsa, dekolte kısmı olmamış, rengi kötü..." derken Elie Saab elbise üzerinde türlü değişiklikler yapıyor, elbise beğeniliyor ve satıcı bulunuyor. Şahane tasarımlar yapıyor ama ne yazık ki sıkıcı olmaktan kurtulamıyor! Bir diğer bayıldığım ise Giambattista Valli. İşte gerçekten emek sarf edilmiş bir defile. Bayıldım! Valentino kötü değil ama ayılıp bayılmadım. Dior defilesini beğenmedim. Nerede o John Galliano günleri, nerede o ihtişam?! Keşke ağzını tutmuş olsaydı da yine eskisi gibi muazzam bir defile izlemiş olsaydık! Raf Simons kendi çapında çok iyi bir tasarımcı ama Dior için olmamış, özellikle Galliano'dan sonra... Zuhair Murad defilelerinde hep tek tük beğenirim. Çok oryantal, çok assolist... Sanki haute couture değil de Ebru Gündeş'in özel siparişleri gibi. Sevededim! Son olarak harika bir post hazırlamışsın ellerine sağlık! İzlemediğim defileleri de sayende görmüş oldum tekrar teşekkürler ;)

Rainbow Gatherer dedi ki...

benim favorim chanel oldu=)
bende beklerim ;)

fazılhan dedi ki...

@Gönül, Raf Simons aslında Dior ile havaları çok uyan bir tasarımcı ama bizim John Gallianodan adamı beğeneceğimiz yok :D Ama çok haksız da değiliz sanki parçaların kalitesi çok düşükmüş diye duydum ben. Zuhair Murad Ebru Gündeş'e koptum ;) Teşekkürler :)

fazılhan dedi ki...

@Rainbow Gatherer, Ben gene Chanel'İ hiç beğenmedim. Karl kesinlikle daha iyisini yapabilirdi bence...

Adsız dedi ki...

Tüm söylediklerine katılıyorum hatta bazı yerlerde koptum.. Ama benim bir numaram Armani Prive oldu.. Chanel ve Dior tek kelimeyle düş kırıklığı yarattı bende..

fazılhan dedi ki...

@Selin
Neredeyse aynıyız yani. Benim de ikinci numaram ama Giambattista'nın birikmiş hesabı var diye de biraz :)